“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. ” (Bakara, 183)
“Ramazan lâfzı, ramaz kökünden gelmektedir. Ramaz ise güz yağmuruna verilen bir isimdir.” Bu durumda mânâ şu demeye gelir: Bu ayda oruç tutan müminlerin bedenleri günah kirlerinden temizlenir, kalplerinden de mânevî kirler çıkar, tertemiz olurlar.
Üstte anlatılan mânâ içindir ki bu aya Ramazan ismi verilmiştir. ”
Hz. Abdülkadir Geylânî.
“Geldi Ramazan ayı. Ey ay yüzlü yâr. Oruç tut ve az uyu. Tâ ki kalbin görür olsun. Kalbin boş olsun ki hâl ehli olasın. Ney ol da saf ruhu bul. Ney gibi kanından dol. Tatlı şeylere zevk et. Bu karın nehrinden her yıl killer temizlenmeli ki gönlün hayat pınarı ten toprağını diriltsin oruçla bedeni ve ruhu. Ekmekten uzak dur ki vücuduna rûhânî mey dolsun ve her zerren onunla mest olsun. Bu anları unutma. İç, bu rûhânî meydir. İç de seller gibi coş. Tâ ki kalbin derya oluncaya dek iç. Açlık her uyanık gönlün azığı olan Hak yemeğidir. Onu, aşktan divane olan kuluna şah verdi. Gece gündüz daima uyanık ve oruçlu ol. Aşkla dol ve kendinden geç. Şekli bırak, anlamı bul.”
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri.
“Oruç, organları ve kalbi Hakk’a aykırı olan her şeyden korumaktır. ”
Hz. Kenan er-Rifâî.